bugün camiden sonra uğradığım kahvede, lise mezunu ve siyasete kafa yormayı pek de sevmeyen bir arkadaşımın batak oynarken göbeğini kaşıya kaşıya sarfettiği cümle. devamını da getirdi. hatta onunla ilk siyasi içerikli sohbetimiz oldu bu:
....
-bence komünizm en iyisi birader! ama uygulanması zor işte. bak koca rusya ne yapabildi? apışıp kaldı en sonunda!
+haklısın ama o kadar da koca olmayan bir küba örneği var. şimdi bir de venezuella şaha kalktı. chavez yavaş yavaş öğretiyor halkına sosyalizmi.
-olum ben çavez mavez bilmem. zaten onlar kıç kadar devlet kimse iplemez onları. rahat bırakmıştır abd falan, yapmışlardır bişeyler. ayrıca venezula, küba neymiş olum? ben sana rusya'dan bahsediyorum. çe miydi? neydi o?
+ çe guevara.
- heh o da yırtındı zavallı. ne yaptıysa kendine yaptı. öldü gitti!
+ efsane oldu adam. hem küba'daki devrim de büyük pay sahibidir. ayrıca diğer halkl...
- ya bırak hacı! efsaneliği anca benim kırmızı tişortta kaldı. şekil olarak anlayacağın. yoksa... yani.. tüh! battık a.q senin yüzüne!
+ ney?
- ne ney'i olum battım a.q! altı aldım ya! neyse dağıt hacı(yanındakine)
+hee madem öyle ben kaçıyom hacı.
- nereye kanka? bir çay daha içseydin...(vesaire vesaire)
...
evet, bu size kısa gibi gelen uzun sohbet, yukarıda da belirttiğim üzere onca yıllık arkadaşımla yaptığım ilk siyasi tartışmaydı. kendisi pek düşünmese de beni hayli düşündürdü dostum. yine içi düşünce dolu balonlar ardı ardına patladı kafamda. "lan niye daha önce konuşmamıştık bu konuları? kaç yıllık arkadaşız halbuki." diye düşündüm önce. " niye konuşamadık?daha da ilginci hala niye konuşamıyorduk? üniversitede çatır çatır fikirlerini savunan ben, tanımadığı adamlara ağzının payını veren ben; yani bu tip tartışmalarda büzülen kan, damarlarımdan çıkıp fışkıracakmış gibi olan, salgıladığı adrenalinin haddi hesabı olmayan şu bünye niye susup kalmıştı o kahvede? niye konuşamadım?" diye acımasızca iğneledim hem kendimi hem düşünceleri ve sonra cevabı buldum zannettim ve devrik cümleler bir film makarasının içi hiçbir şeyle dolu amorsu gibi aktı gitti beynimden. dedim ki; "olum takma kafana, çünkü bu saatten sonra ne senin anlatacak bir şeyin var ona, ne de onun anlayacak mecali... zira batak oynuyor eleman, öyle mutlu... sıkma canını arkadaşının." ama yalandı tabi bunlar. aslında kendi canımı sıkmak istememiştim. çünkü kendi inanmadığım birşeye inanıyormuş gibi yapmak çok sentetik gelmişti bana. zira türk ve müslümandım. ne felsefi materyalizm hedesi bana göreydi, ne de barış içinde birarada yaşamanın imkanı vardı şu saatlerde. hayli çelişkiliydim zaten mübarek kadir gecesi. zira bence en iyisi annemin yaptığı son bir kase kalan sütlacı babamdan önce yiyebilmek için eve doğru hızlı yürümekti, o dakikalar...
* Kafası Karışık Türk Gençliği
3 Kasım 2009 Salı
KKTG* gelişine yazılar 1 (bence en iyisi komünizm)
Gönderen film oburu zaman: 14:13
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder